Hemşirelerden Koronavirüse Mektup
Koronavirüs sen hemşireleri tanıyor musun?
Tanırsın mutlaka, irili ufaklı yakın akrabalarınla farklı zaman dilimlerinde karşılaştık. Türünde palazlanarak başına geçirdiğin zehirli oklardan oluşan tacınla, kendini kral sanıp insanlığa hükmedeceğini sanıyorsun. Öncelikle gücünü yaşlı, kronik hastalıkların eşlik ettiği bağışıklık sistemi zayıf insanlar üzerinde etkili kılmaya çalışıyorsun. Din, dil, ırk, cinsiyet, zengin fakir, okumuş, cahil, ekonomik durum, statü farkı gözetmeksizin herkese saldırıyorsun. Biliyor musun ortak bir yanımız var, biz hemşireler de insanlığa hizmetimizi seninle aynı anlayışla sunuyoruz. Dil, din, ırk, cinsiyet, zengin, fakir, statü farkı gözetmeden herkese ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetini aynı mesleki etik ilke ve değerlerle vermeye çalışıyoruz. Senin hedef kitle olarak belirlediğin, toplumda dışlanmış, kırılgan insanlar bize en sık ulaşan ve bizim en yakınında durduğumuz kişiler… Bugüne dek belki sana kendimizi ve gücümüzü iyi tanıtamamış olabiliriz. Bu konuda biraz haklı olduğunu söyleyebilirim. Sen yıllardır bizi toplumdan bağımsız, daha çok mesleki haklarına erişmek için kendi içinde ve kendisi için mücadele eden üyeler olarak değerlendirdin. Aslında birçokları gibi sen de yanıldın. Verdiğimiz mücadelenin amacı, günümüzde olduğu gibi toplum sağlığını tehdit eden senin gibi tehlikelere karşı baş etmede, iyi eğitilmiş, nitelikli insan gücüne ulaşmaktı. Hizmetlerimizi mesleki sınırlar içinde, bilimsel bilgi ve profesyonel tutum ve anlayışla sunmak istedik. Çalışma koşulları ve özlük haklarımızın iyileştirilmesine yönelik beklentilerimiz yine böylesi zamanlarda daha güçlü durabilmek daha etkili hizmet sunabilmek içindi. Sağlık politikaları ve mesleğimizle ilgili kararlarda söz sahibi olmayı istedik. Sağlık hizmetlerinin sunumunda potansiyel gücümüzün ve katkılarımızın farkında olun istedik. Sakın bu durumun bizi seninle mücadeleden geri bırakacağını ve zehirli kral tacına boyun eğdireceğini sanma. Bizler toplumun önemli bir kesimini etkileyen nice deprem, sel gibi doğal afetler, maden kazaları, terör olayları gibi olağanüstü durumlarda, tüm mesleki ve kişisel kaygılardan uzak, ışık hızında bir araya gelerek sorumluluklarını yerine getirmeyi başarmış üyeleriz… Evet senin yarattığın tehditin boyutları diğerlerinden biraz daha farklı bunu kabul ediyoruz. Bizler, bir yandan insanların ciğerine sapladığın zehirli okların etkilerini azaltmaya çalışırken, diğer yandan belki de ilk kez bu kadar güçlü bir şekilde kendimiz ve ailemizle ilgili endişeleri hisseder duruma geldik. Ama bu endişelerimizin, GÜVENLİ BİR ÇALIŞMA ORTAMI, YETERLİ EKİPMAN, UYGUN ÇALIŞMA VE DİNLENME SAATLERİ, YETERLİ BESLENME, ULAŞIM, EKONOMİK GÜVENCE, MORAL DESTEK vb. koşulların sağlanması ile giderileceğini biliyor ve bekliyoruz.
Sağlıkta eşitsizliklerin giderilmesi, kronik hastalık yükünün azaltılması, bulaşıcı hastalıkların önlenmesi, temel sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesinde kilit rolde sağlık insan gücü olarak, ülkemizde 200 bin ve dünyada 30 milyona ulaşan sayımızla senden korkmuyoruz koranavirüs, çek zehirli oklarını insanların üzerinden.
Umarım bu sana son mektubum olur.
Prof. Dr. Aytolan Yıldırım
THD İstanbul Şube Başkanı